İLKNUR GÜLMEZ DEN YEP YENİ BİR ROPÖRTAJ.... “ACI HAYAT” DİZİSİNİN “NERMİN”İ SELİN DEMİRATAR DAN İLGİNÇ AÇIKLAMALAR...!!!“ACI HAYAT” DİZİSİNİN “NERMİN”İ SELİN DEMİRATAR, “YAPIMCILAR BENİ SOĞUK BULUYOR, MENAJERİM DE O YÜZDEN POZ VERİRKEN, İŞ GÖRÜŞMELERİNDE GÜLMEMİ İSTİYOR AMA YÖNETMENİMİZ OSMAN SINAV, HÜZNÜN YÜZÜME YAKIŞTIĞINI SÖYLÜYOR” DEDİ
İLKNUR GÜLMEZ
FOTOĞRAFLAR: BÜNYAMİN AYGÜN
Yapımcı ve yönetmen Abdullah Oğuz`un, reklam filmlerinden keşfedip “90-60-90”da rol vererek dizi dünyasına kazandırdığı Selin Demiratar şimdilerde oyunculuğuyla adından söz ettiriyor. “90-60-90”nın ardından “Lise Defteri” ve “Koçum Benim” dizilerinde de rol alan iki sezondur Kenan İmirzalıoğlu ile başrolünü paylaştığı “Acı Hayat”la Show TV izleyicilerinin karşısında… “Acı Hayat” dizisindeki “Nermin” karakteriyle oyunculuğunu ispatlayan Demiratar, yapımcı Osman Sınav`ın kendisini bu dizide oynatmakla büyük bir cesaret örneği gösterdiğini söyledi.
* Acı Hayat oynadığı ilk beş bölümden sonra reytinglerde birinci sıraya yerleşti. Sürekli bir numara olmayı neye bağlıyorsunuz?
Senaryoya bağlıyorum. Senaryo çok etkileyici yazılıyor. Ben okurken özellikle duygusal sahnelerde inanılmaz etkileniyorum. Bazı sahneler vardır çok duygusal gibi görünse de size bir şey hissettirmez senaryoyu okuduğunuz zaman. Bizim dizinin senaryosunu okuduğumda hep bir şeyler hissediyorum. Oyuncu inanmadığı zaman ekrana geçmesi de zor oluyor. Yönetmenimiz de hikayeyi çok iyi anlatıyor. Bu başarının bir ekip işi olduğunu düşünüyorum.
* Dizide “Nermin” ve “Mehmet”in imkansız aşkı var. Dışardan dizinin gidişatıyla ilgili ne gibi tepkiler alıyorsunuz?
Mehmet`le ayrıldıktan sonra cidden çok sert tepkiler aldım. " Güzelim çocuğu bırakan kız bu" , " Neden Mehmet`i bıraktın?" diye bağırıyorlardı arkamdan. Daha sonra “Nermin”in aşkına inandıkları ve onun ağır depresyonlar yaşayan bir insan olduğunu gördükleri için tepkiler daha yumuşadı. Şimdi Nermin`i çok seviyorlar ve yolda bana " Ne olur artık ağlama, seni gülerken görmek istiyoruz" diyorlar. Hala “Mehmet” ve “Nermin”in birleşme umutları var. Arada imkansız bir aşk durumu var ama izleyici hala birleşmelerini istiyor. Mesela dizinin geçen sezon final sahnesindeki kazadan sonra ilginç tepkiler aldım. O kadar kendilerini kaptırmışlar ki, markette bir kadınla karşılaştım. Kadın beni görünce yerinde dondu kaldı, " Sen kaza geçirmemiş miydin?" diye...
* Sizi ilk keşfeden Abdullah Oğuz oldu. Oyunculuk yapmayı onun öncesinde düşünüyor muydunuz?
Abdullah Oğuz`la bir reklam çektik. Daha sonrasında dizi için çağırdılar. Oyunculuk yapmak gibi bir düşüncem yoktu aslında. Reklamlarda oynamak benim için maddi açıdan önemliydi. Ancak oyunculukla tanışınca zevk almaya başladım. İlk keşfeden Abdullah Oğuz ama çıkışımı yapan kişi Osman Sınav`dır. Ben böyle düşünüyorum. " Acı Hayat" benim, bu kadar tutan, izleyici tarafından ilgi gören ilk dizim. Osman Sınav`ın beni bu kadar önemli bir projede Kenan İmirzalıoğlu`yla oynatması bence cesaret işi.
* Sizi genellikle çok soğuk buluyorlar. Osman Sınav bu anlamda öyle düşünmemiş olmalı?
Evet gittiğim görüşmelerde genellikle beni soğuk bulurlar. Osman Sınav ilk defa beni soğuk bulmayan yargılamadan bakan bir yapımcı oldu. Benim özellikle aşk sahnelerinde oynayamayacağımı düşünüyorlar. Ben aslında soğuk bir insan değilim ancak ilk tanıştığım insanlarla mesafeli oluyorum. Bu benim yapımda olan bir şey. Benim bu duruşumu oyunculuk kıstası olarak algılamamak lazım. Ben soğuk duruyorsam bu bir aşk sahnesinde duygusal olamayacağım ya da gülemeyeceğim anlamına gelmez. O zaman insanların kişiliklerine göre roller mi vermeleri gerekiyor bu çok saçma.
* Gittiğiniz görüşmelerde yapımcıların “Bu kız soğuk” demeleri sizi nasıl etkiliyor?
İlk başlarda çok etkiledi ama bu benim elimde olan bir şey değil. Menajerim “Görüşmelerde biraz daha sıcak kanlı ol, gül” diyordu bana. Yaptığım fotoğraf çekimlerinde bile menajerim sürekli bana gülerek poz vermemi söylüyor. Ama insanlar “Acı Hayat”ta beni izleyip gördükten sonra böyle düşünmemeye başladılar. Osman Sınav yüzüme hüznün yakıştığını söylüyor. Bu benim farkında olduğum bir şey değil. Acıların kadını durumu yaşamadım ama sanırım bu fiziksel bir durum.
* Seyirci “Mehmet”le “Nermin”in buluşmasını istiyor. Siz dizinin sonunun nasıl bitmesini istersiniz?
“Mutlu son”un olması tabii ki çok güzel olurdu ama bundan emin değilim. Çünkü gidişat çok zor göründüğü yönünde. Aralarında imkansız bir aşk durumu var. Bana kalırsa aşklarını içlerinde yaşayacaklar. Sonunda birleşmeleri zor görünüyor.
* “Acı Hayat”tan önce iki gençlik dizisinde arka arkaya oynadınız. Gelen projeleri nelere göre değerlendiriyorsunuz?
Gelen teklifleri tabii ki ilk başta senaryoya göre değerlendiriyorum. Oynayacağım karakter benim için çok önemli. Aynı karakterleri oynamamaya dikkat ediyorum. Yönetmen ve yapımcıda benim için önemli. Benim için para çok önemli değil. Aynı rolleri oynamaktan sıkılırım o da ekrana muhakkak yansır. Eğer projede sıkılırsam devamını getiremem. Para kazanayım boş ver diyemem. Mutlu olmadığım projede yer almam.
* “Nermin” sürekli ağlıyor ve yüzünde hep bir hüzün var. Ağlama sahneleri sizi zorluyor mu?
Geçen yıl bir ara göz yaşlarımı otomatiğe bağlamıştım. Normalde çok zor ağlayan biriyim. Ama öyle ki bazı bölümlerde senaryoyu okurken bile ağladığım oldu. “Nermin”in yaşadıklarını bana hissettirdi. O yüzden ağlarken pek zorluk çekmiyorum. O zaman sadece iki saniye yetiyor bana ağlamam için. Ama senaryo bana bir şey hissettirmediği zaman gözyaşı malzemesi kullansalar bile ağlayamam. Zaten çekimlerde gözyaşı malzemesi kullanmadan ağlıyorum. Bazen gözlerim ağlarken yanıyor. Kıpkırmızı oluyor ve durmadan akıyor. O kadar çok ağlama sahnem oluyor ki sonrasında durduk yere göz yaşlarım akmaya başlıyor.
* Diziye başlarken “Nermin” karakteri yüzünden üç kilo verdiğinizi söylemiştiniz. O kiloları geri aldınız mı?
“Nermin”in depresif hali beni depresyona soktu. Ben zor sahneleri daha çok seviyorum. Bulunduğum mekanlar falan sıkıcı olduğu zaman karakterin sıkılganlığı beni de sıkıyor. Bir de geçen yıl çok yoğun çalışıyorduk. Uykusuzluk, beslenme bozukluğu vardı. “Nermin”in depresif yanı ve diğer etkenler bir araya gelince kilo vermek kaçınılmaz oldu. Ama sonra verdiğim kiloları geri aldım.
* Diziler uzadıkça senaryo tıkanıyor ve izleyici bundan şikayet ediyor. Siz “Acı Hayat”ın uzun süreli devam etmesini istiyor musunuz?
Ben belli bir tadında bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki uzadıkça hikayenin tıkanması normal. Çok uzatmak bana doğru gelmiyor. Ekipte, oyuncularda yorulmuş oluyor. Oynadığınız karakteri çıkarmak eskisi kadar heyecan vermiyor. Dizilerin çok uzun senelerce sürmesine karşıyım. Sonrasında da oyuncunun başka bir projede yer aldığı zaman inandırıcılığını kaybettiğini düşünüyorum. Çok başarılı bir işte başarılı olamıyorlar. Bir başrol oyuncusu dizide ölüyor bir hafta sonra başka bir dizide yer alıyor. Tamam fiyatları yükseliyor kazandığı paralar artıyor ama ben bir oyuncunun bir projeden sonra en az altı ay ekrandan uzak kalması gerektiğini düşünüyorum.
* Oyunculukla ilgili kariyer planlamanız var mı?
Hayır hiç öyle planlamalar yapmıyorum. Tabii ki şuursuzca da gezmiyorum ama çok planlayarak yaşamıyorum. Bundan sonra bunu yapacağım, şunu da yapacağım deyip hayal kırıklığına uğramak istemediğim için öyle planlamalar yapmıyorum. Her şeyin bir zamanı olduğuna inanıyorum. Senelerdir bu işi yapıyorum ama ilk defa bu kadar çıkış yapan bir dizide başrol oynadım. Bunun hep bir zamanı olduğuna inandım. Bazı şeyler doğru zamanda oluyor o yüzden plan yapıp beni bunalıma sokacak şeylere girmiyorum.
* Böyle başarılı bir projeden sonra ileride oynayacağınız projelerle ilgili endişeler yaşıyor musunuz?
Bu projeden sonra mutlaka ara vereceğim. Minimum altı ay çalışmayacağım. Bu zaman diliminde olabildiğince seçici davranacağım. Bizim işlerimiz biraz da şans işi. Çok güzel bir proje yanlış zamanda, yanlış saatte ekranda olabiliyor. Ben bundan sonra ki işimin daha iyi olması için elimden geleni yapacağım.
* Kenan İmirzalıoğlu`yla birlikte çalışıyorsunuz. Nasıl bir çalışma ortamınız var?
Kenan`la güzel bir iş arkadaşlığımız var. Çok sıcak kanlı, çok çalışkan, egoları olmayan bir insan. Onunla çalışmak çok rahat. Onunla sahne öncesinde karşılıklı provalar yapıyoruz. Çalışması çok güzel bir insan. İkimiz de oyunculuk eğitimi almadık. Ben dışardan olabildiğince iyi hocalardan ders aldım. Olabildiğince kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Kenan da Amerika`ya gidip çok iyi hocalardan ders almış. O da kendini geliştirmek üzerine bir şeyler yapıyor. Sonuçta “Deli Yürek” çok tutmuş bir işti. Ondan sonra “Tamam ben oldum. Gidip bir ton para verip ne dersi alayım” mantığıyla da bakabilirdi. Oyunculuk üzerine eğitim almış. Çok iyi anlaşıyoruz Kenan`la. Çekimler çok zevkli geçiyor
Paz Ara. 14, 2008 9:14 am
